saki

    sâki meyhânede mey dağıtan, eskiden orduda sakalık eden şahıslara verilen isimdir.
    eskiden divân şâirleri bir mecliste buluşur ve halka hâlinde toplanarak karşılıklı şiirler okurlarmış. bu arada bir sâki elinde peymâne * olduğu halde aralarında gezinir ve beyit okuyan şâire bir yudum ikram edermiş.

    bir de malumâtının, yazdıklarını okudukça yâhut kendisi tarafından ikâz edildikçe ne miktarda olduğunu anlamaya başladığım vampirdir. kısacık mesajlaşmadan zebân-ı fârisî*ye olan âşinâlığı tarafımızca fehmedilmiştir*. midâd*ının kavî olması da temennîmizdir. * *
    (30.12.2006 04:47)

ab-ı hayat

    diğer bir söylenişi ise âb-ı hayvandır. hayvan burada hayat mânâsındadır. yine hayat verici, ebedî hayata eriştirici su anlamına gelmektedir.
    (30.12.2006 03:39)

mıkleb

    şimdilerde zevksiz bir şekilde "ayraç" olarak tanımlanan nesne. ilâve olarak söyleyeyim mıkleb, kalb yani değişme kökünden gelmektedir. kökünü yazmaktan maksat ise akılda kalıcılığını artımak istemektir.
    (30.12.2006 03:36)

mürekkep yalamak

    osmanlı döneminde çocuklar okula başlatılacakları vakit bed-i besmele adı verilen bir merâsimle okumaya adım atarlardı. çocuk bir güzel giydirilir, evde hazırlıklar yapılır, talebeye cüz kesesi denilen ve bugünkü mânâda çanta yerini tutacak bir mahfaza tedârik edilirdi. mahalleli davet edilirdi. hoca efendi bir aşir * okuyarak şekere bulanmış olan mürekkebe kamış kalemi bandırır ve çocuğun elinden tutarak "elif" harfi, allah lafzı yahut rabbi yessir ve lâ tuassir rabbi temmim bilhayr * duâsını yazdırır ve kamış kalemin ucunda kalan şekerle karışmış is mürekkebini yalatırdı. ardından çocuğun muvaffakiyeti için duâ edilir ve böylece çocuk mektebe ve ilim hayâtına ilk hatveyi atmış olurdu.
    bu hususta yahyâ kemâl merhumun "çocukluğum, gençliğim, siyâsi ve edebi hâtıralarım" isimli eserine de bakabilirsiniz.
    (29.12.2006 19:46)

çile

    bir dergaha ve tekkenin şeyhine kapılanan dervişin geçirdiği mânevi talime verilen isimdir. bu konuda en bilineni mevlevî çilesidir ki 1001 gün çok cüzi miktarda yiyecek ancak dolu dolu rabbi ile günlerini geçirmesidir. çile çeken derviş belirli zaman aralıklarında hücreye girerdi. çileye giren derviş namaz vakitlerinde hücreden çıkarak cemaate iştirâk edebilirdi. çilesi tamamlandığında derviş hücreden çıkarılır şeyh efendinin huzuruna götürülürdü. derviş çile esnâsında yaşadığı mânevi halleri, gördüğü ruyaları efendisine anlatır ve gerekirse bir daha çileye girmesi istenebilirdi. çilesini ikmâl eden mevlevi dervişi merâsimle "dede" unvanını alır ve tekkede bulunan odalardan, hücrelerden birisine yerleşirdi. bazen dervişin tamamlayamadan çileden çıkması gerekebilirdi. bu hâl çilenin kırılması olarak adlandırılırdı.
    (29.12.2006 19:31)

kırcaali

    2. balkan harbiyle geri aldığımız ancak birinci cihan harbinde mütefikimiz olan bulgaristan'a bir daha terk ettiğimiz mukaddes * rumili toprağımızın bir cüzü, parçası olan şehirdir.
    (29.12.2006 19:22)

vampircik sözlük

    bilmediklerimi öğrenmeme ve bildiklerimi * anlatmama yani alış veriş içerisinde bulunmama vesile olan, hattâ yeni yeni şahıslar tanıyarak dostluklar tesisine dahi hizmet eden, boş kalan vakitleri değerlendirmeye yarayan ve daha da iyi bir vaziyete gelmesi temenni edilen diyârımızdır.
    (29.12.2006 19:19)

çile bülbülüm

    herkese lafzî de olsa kalbî de olsa bir allah dedirtmeyi beceren şarkıdır. *
    (29.12.2006 19:13)

ahi

    osmanlı devletinin kuruluşunda mühim rol oynamış iktisâdi ve tasavvufî teşkilâta * mensup olan şahıslara verilen isimdir.
    (28.12.2006 20:15)

çok sürmedi

    ahmet rasim tarafından yazılan ve bestenigâr makâmında bestelenen bir şiirdir.

    çok sürmedi geçti tarâb-ı şevk-ı behârım
    soldu emelim gonceleri reng-i izârım
    bir bülbül-i raksân-ı tarâb-nâk idim ammâ
    bilmem ki neden terk-i hevâ etti hezârım
    bu nağme-i dil-sûz-ı gamım düştü ırâka
    ben böyle gönüller yakıcı beste-nigârım
    (28.12.2006 10:38)

fes

    sultan 2. mahmud devrinde yeniçeri ocağının kanlı bir sûrette lağv edilmesinden sonra yapılan inkılaplardan birisi de askerin ve devlet memurlarının sarık, destâr, abanî... gibi rütbe ve ictimâi vaziyetlerini gösterir başlıklar yerine fes giymesi kararıdır.
    fesler, dönemlere ve devrinin padişahının giydiği tarzlara göre farklı isimler almışlardır. meselâ: mahmûdiye, azîziye ve hamîdiye gibi.
    (28.12.2006 10:27)

farsça

    osmanlı uslûbuyle telaffuzuna alıştığım fakat kursa gidip öğrenmeye başladığımda sükût-ı hayâle uğradığım lisândır. zirâ osmanlı "gül" der fars "gol", osmanlı "üstâd" der fars "ostâd" , osmanlı "dü" der fars "do"....ilh.
    tabii sâdece okumakla olmaz birde bunların aslî telaffuzlarını işitmek lâzım gelir ki tahammül-fersâ bir şeydir. *
    (28.12.2006 10:14)

kınalı kuzular

    hamâsî hisleri evc-i bâlâya * çıkaran, bu mukaddes vatanın ne şartlarda muhâfaza ve müdâfaa edildiğini anlatan, gençlerimizin dimağlarını dedelerinin hâtıraları ile yakınlaştıracağını düşündüğüm ve meydâna gelmesinde gayret gösterenleri cân ü gönülden hulûs-ı kalb * ile tebrik ettiğim trt dizisidir.
    (28.12.2006 10:06)

küçük kıyamet

    kıyâmet-i suğra, osmanlı devrinde ıstanbul ve havâlisinde vukûa gelen, pek çok insanın vefat etmesine ve evlerin hâk ile yeksân olmasına vesile olmuş, hattâ rivâyetlere göre tusunami tarzında dalgaların yükselerek surları aştığı nakledilen büyük fâcia ve âfet. * *
    (28.12.2006 10:00)

hashacip

    anlattıkları, lisanı kullanışındaki ihtimâmı, belki de bizim pek fark etmediğimiz mevzûlarda dikkatimizi hemen o cihete celbetmesi bakımından ....* pek kıymetli ve şâyân-ı hurmet bir vampirdir.

    efendim, allah kaleminize fer ve dahi nâzenin bileğinize kuvvet versin ki bizi hakikatlerden haberdâr edesiniz, malumâtınızın pâyânsız olan denizinden birkaç katrecik dahi olsa hikmetler ve hakikatler lutfedesiniz.

    * *
    (28.12.2006 09:44)

sayfa: 1-2-3-4-5...-11

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.